1. Tekrar Eden Kodlar: "DRY Prensibine Uymamak"
Birçok web geliştiricisi, aynı kodu farklı yerlerde tekrar eder. Başlangıçta çok daha hızlı ve kolay bir çözüm gibi görünebilir, ancak zamanla bakıldığında kodun bakımı zorlaşır ve hatalar sıklaşır. İşte burada DRY (Don’t Repeat Yourself) prensibi devreye giriyor.
Çözüm: Kodunuzu yeniden kullanılabilir hale getirin. Fonksiyonlar ve modüler yapılar kullanarak kodunuzu daha temiz ve yönetilebilir hale getirebilirsiniz. Eğer bir kodu tekrar ediyorsanız, muhtemelen onu fonksiyon haline getirebilir ve yeniden kullanabilirsiniz.
2. Yorum Satırlarının Eksikliği
Geliştiriciler genellikle kod yazarken ne yaptıklarını unuturlar veya yazdıkları kodu başkalarının anlamasını zorlaştıracak şekilde yazarlar. Yorum satırları, başkalarına (ve gelecekteki kendinize) yazdığınız kodu anlamada yardımcı olur. Yorum eksikliği, bir kod parçasının mantığının kaybolmasına ve hata yapılmasına yol açar.
Çözüm: Yazdığınız her önemli kod bloğunun ne yaptığını açıklayan kısa ama öz yorumlar eklemeyi alışkanlık haline getirin. Bu, hem başkalarının hem de sizin kodunuzu okurken zaman kazandırır.
3. Yalnızca "console.log" ile Hata Ayıklama
Birçok yeni geliştirici, hatalarını bulmak için sadece `console.log` kullanır. Ancak bu, büyük projelerde ya da karmaşık hatalarda yeterli olmaz. Hata ayıklama konusunda daha profesyonel bir yaklaşım gereklidir.
Çözüm: Debugger araçlarını öğrenin ve kullanın. Tarayıcıda bulunan geliştirme araçlarını etkin şekilde kullanarak kodunuzun her adımını adım adım izleyebilirsiniz. Bu sayede hataları daha hızlı ve verimli bir şekilde bulabilirsiniz.
4. Karmaşık Fonksiyonlar
Birçok geliştirici, bir fonksiyona çok fazla iş yükler. Bu, fonksiyonun okunabilirliğini ve bakımını zorlaştırır. Karmaşık ve büyük fonksiyonlar, hem performans sorunlarına yol açabilir hem de hataların daha zor bulunmasına sebep olabilir.
Çözüm: Fonksiyonları küçük, anlaşılır ve tek bir işi yapan parçalar haline getirin. Her fonksiyon yalnızca bir sorumluluk taşımalı. Bu, kodunuzun okunabilirliğini artırır ve hataları azaltır.
5. Statik Değerlerin Kullanımı
Projelerde sıkça statik değerler (sihirli sayılar veya stringler) kullanmak, yazılımın esnekliğini kaybetmesine neden olabilir. Kodda, sayılar veya stringler gibi sabit değerler doğrudan yazıldığında, bu değerlerin ne anlama geldiğini anlamak zorlaşır.
Çözüm: Sabit değerleri değişkenler ya da sabitler (constants) ile tanımlayın. Bu, kodunuzun daha esnek ve anlaşılır olmasını sağlar.
6. Hatalı İsimlendirme
Kötü isimlendirme, kodun anlaşılmasını zorlaştırır. İyi isimlendirilmiş değişkenler, fonksiyonlar ve sınıflar, kodunuzu başkalarının ve sizin kolayca anlamanızı sağlar. Ancak, her zaman anlamlı isimler yerine kısa ve belirsiz isimler tercih edilebilir.
Çözüm: Anlamlı ve açıklayıcı isimler kullanmaya özen gösterin. Her değişken veya fonksiyon adının ne işe yaradığını açıkça belirtmesi gerekir. Kısa isimler, kısa vadede size kolaylık sağlayabilir, ancak uzun vadede size büyük zorluklar yaratabilir.
7. Kötü İndentasyon ve Kod Düzeni
Birçok geliştirici, zaman kazanmak adına indentasyonu ve kod düzenini ihmal edebilir. Ancak kötü bir kod düzeni, hataların fark edilmesini zorlaştırır ve kodun okunabilirliğini engeller.
Çözüm: Kodunuzu düzgün bir şekilde hizalayın. İyi bir indentasyon, kodun anlaşılabilirliğini artırır. Kodunuzu düzenli tutmak, hataları bulmayı ve anlamayı kolaylaştırır.
8. Hızlı Çözümler, Kalıcı Sorunlar
Birçok geliştirici, proje teslim tarihi yaklaştığında kısa vadeli çözümler kullanabilir. Bu tür çözümler, kısa vadede işe yarasa da uzun vadede çok daha büyük sorunlara yol açabilir.
Çözüm: Kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli düşünün. Kodunuzu her zaman daha sürdürülebilir ve kaliteli bir şekilde yazmaya çalışın. Bu, ilerleyen zamanlarda daha az bakım gerektirir ve projeyi daha sağlıklı tutar.
9. Gereksiz Kod Parçaları
Geliştiriciler bazen "her ihtimale karşı" diye gereksiz kod parçaları bırakabilirler. Ancak bu, kodun karmaşıklaşmasına ve yönetilmesinin zorlaşmasına yol açar.
Çözüm: Kodunuzda gereksiz satırlardan kaçının. Her kod satırının bir amacı olmalı ve işlevsel bir gerekliliği olmalıdır. Bu sayede daha temiz ve anlaşılır bir kod elde edersiniz.
10. Test Etmemek
Birçok geliştirici, yazdığı kodun doğru çalışıp çalışmadığını test etmeden ilerler. Ancak yazılımın her parçası, düzgün çalıştığından emin olunmadan geçilmemelidir.
Çözüm: Yazdığınız her yeni fonksiyonu veya modülü test etmeyi alışkanlık haline getirin. Testler, hataların tespit edilmesini sağlar ve kodun doğruluğunu garanti eder.
Sonuç
Her geliştiricinin zaman zaman kötü kodlama alışkanlıkları yapabileceğini unutmayın. Önemli olan bu alışkanlıkları fark edip, onları düzeltmek için adımlar atmak. Bu 10 kötü alışkanlık ve çözüm önerileri, daha temiz, verimli ve sürdürülebilir bir yazılım geliştirme süreci yaratmanıza yardımcı olacaktır.